SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

FEDAİLU’S-SAHABE

<< 1529 >>

DEVAM: 11. NEBİ S.A.V.'İN: "ONLARIN İHSANDA BULUNANLARININ İHSANINI KABUL EDİNiZ, KÖTÜLÜK YAPANLARlNIN KÖTÜLÜKLERİNİ BAĞIŞLAYINIZ" SÖZÜ

 

حدثنا أحمد بن يعقوب: حدثنا ابن الغسيل: سمعت عكرمة يقول: سمعت ابن عباس رضي الله عنهما يقول:

 خرج رسول الله صلى الله عليه وسلم وعليه ملحفة متعطفا بها على منكبيه، وعليه عصابة دسماء، حتى جلس على المنبر، فحمد الله وأثنى عليه، ثم قال: (أما بعد أيها الناس، فإن الناس يكثرون، وتقل الأنصار حتى يكونوا كالملح في الطعام، فمن ولي منكم أمرا يضر فيه أحدا أو ينفعه، فليقبل من محسنهم، ويتجاوز عن مسيئهم).

 

[-3800-] İbn Abbas r.a. dedi ki: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem omuzlarının üzerine atmış oldugu bir örtüye bürünmüş olduğu halde çıktı. Başını da kirli-beyaz bir bezle bağlamıştı. Nihayet minberin üzerine oturdu, Allah'a hamdu sena ettikten sonra dedi ki:

 

Ey insanlar, diğer insanlar çoğalırken Ensar azalıp duruyor ve nihayet onlar yemekteki tuz kadar olacaklar. Sizden kim bir kimseye fayda ya da zarar verecek bir işin başına gelecek olursa onların iyilik yapanlarından (iyiliğini) kabul etsin, kötülük yapanlarının da (kötülüklerini) bağışlasın."

 

 

حدثنا محمد بن بشار: حدثنا غندر: حدثنا شعبة قال: سمعت قتادة، عن أنس بن مالك رضي الله عنه،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (الأنصار كرشي وعيبتي، والناس سيكثرون ويقلون، فاقبلوا من محسنهم، وتجاوزوا عن مسيئهم).

 

[-3801-] Enes b. Malik r.a.'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

"Ensar benim iç organlarım ve benim heybemdirler. İnsanlar çoğalacak, onlar azalacaklardır. O halde onların iyilik yapanlarından (iyiliğini) kabul ediniz, kötülük yapanlarından (kötülüklerini) bağışlayınız."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in onların iyilik yapanlarından (iyiliğini) kabul ediniz, kötülük yapanlarının (kötülüğünü) bağışlayınız" buyruğu ile kastettiği kimseler Ensardır.

 

"Ebu Bekir" es-Sıddik "ve el-Abbas" b. Abdulmuttalib "geçtiler." Bu olay Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in hastalığı döneminde olmuştur. O sırada o meclisteki Ensar ağlıyordu.

 

"Niçin ağlıyorsunuz, dedi." Onlara bu şekilde hitap eden kimsenin adını tes: pit edemedim. O kişi Ebu Bekir midir yoksa el-Abbas mı? Benim daha kuwetli gördüğüm, bu kişinin el-Abbas olduğudur.

 

"Size Ensarı tavsiye ediyorum." Bazı imamlar bundan halifeliğin Ensarda sözkonusu olmayacağını hükmünü çıkarmıştır. Çünkü aralarında halife olacaklara tavsiye yapılır. Onların lehine başkalarına tavsiyede bulunulmaz. Fakat böyle bir delalet bulunmamaktadır. Çünkü buna bir engel yoktur.

 

"Benim iç organlarım ve heybemdirler." Yani benim sırdaşlarım ve benim özel yakınlarımdır. Filanın kerşi (iç organları) darmadağınıktır, denilince pek çok çoluğu çocuğu vardır demek istenir. Heybe ise kişinin yanındaki değerli eşyasını içine koyduğu şeydir. Onların sırrını tevdi ettiği ve kendilerine güvendiği kimseler olduğunu anlatmak istemektedir.

 

"Onlar üzerlerine düşeni (görevlerini) yerine getirdiler. Geriye onların lehine olan (hakları, mükafatları) kald!." Bu sözler ile onların Akabe gecesi bey'atleşirken söylediklerine işaret etmektedir. Çünkü onlar Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i kendilerine tercih edeceklerine ve ona yardım edeceklerine dair bey'at etmişlerdi. Buna karşılık da onlara cennet vaat edilmişti. Onlar verdikleri sözü eksiksiz yerine getirdiler.

 

"Ona bürünmüş olduğu halde" yani o elbiseye sarılmış ve bürünmüş olduğu halde.

"Desma" yağ renginde demektir. (Kirli beyaz diye tercüme edilmiştir.)

 

Enes yoluyla rivayet edilen hadisteki "insanlar' artarken onlar eksiliyorlar" sözleri Ensarın azalmakta olduklarını ifade etmektedir. Hadiste şuna da işaret edilmektedir: Arap kabileler ve arap olmayanlar İslama gireceklerdir. Bunlar ise Ensar denilen kabilenin kat kat fazlasıdır. Nesillerinin çoğalması suretiyle Ensarın ne kadar çoğalacakları farz edilse bile, bunların da aynı şekilde çoğalacakları düşünülür. Dolayısıyla onlar her zaman için diğerlerine nispetle çok az kalacaklardır.

 

Muhtemelen Nebi salı allah u aleyhi ve sellem onların mutlak olarak da azalacaklarına muttali olmuş olabilir. Bu sebeple onlara bu durumu haber vermiştir ve nitekim durum onun dediği gibi çıkmıştır. Çünkü şu anda Ali b. Ebi Talib soyundan gelip ona nispeti muhakkak olan kimselerin sayısı Evs ve Hazrec kabilelerine mensubiyetleri muhakkak olup, bu iki kabileden oldukları kesin olarak bilinenlerin kat kat fazlasıdır. "Ve nihayet yemekteki tuz gibi olacaklardır." Maksat onların azlıklarını anlatmaktır.

 

"Aralarından kötülük yapanlarını affetsin." Kasıt hadler ve insanların hakları dışındaki kötülüklerdir.